Bilgi

Sessizlik, bazen bir kadının bedenini en güçlü kılan atmosfer olabilir. Sesin olmadığı, kelimelerin yankılanmadığı bir anda, tenimin üzerindeki en ufak bir kıpırtının bile yoğun bir anlam taşıdığını fark ediyorum. Böylesi bir anda her nefes alış verişim, içimdeki enerjinin dalga dalga yayılmasını sağlıyor. Kendimi bir aynanın önüne yerleştirdiğimde ve hiçbir şey söylemeden sadece bakışlarımda saklı mesajlara odaklandığımda, tenimin nasıl bir tutku anlatımına dönüştüğünü keşfediyorum.

Uzun zamandır biliyorum ki bedenim, sadece basit bir fiziksel form olmaktan öte, tüm duygularımın, arzularımın ve özlemlerimin tuvali gibi. Özellikle omuzlarım ile boyun arasındaki ince çizgi, her dokunuşu ve her bakışı kabullenmeye hazır, sessiz bir vaha. Burada, damarlarımın üzerinde gezinen nabzımı rahatlıkla hissedebiliyorum. Belki de bu yüzden, bir erkek bakışının tam da orada takılı kalması, beni derin bir heyecan ile sarmalıyor. Omuzlarımı hafifçe arkaya attığımda, boynumun eğimi daha belirginleşiyor; işte bu hareket, tüm atmosferi bir anda değiştirmeye yetiyor.

Vücudumun alt kısmına geçmeden önce, göğsümün sol yanında atan kalbimin vuruşlarına kulak veriyorum. Zaman zaman heyecandan kalbimin hızı artıyor; işte o an göğüslerimin nazik inip kalkışı, bedenimin tamamını saran bir ritme dönüşüyor. Kendimi bulutların üstünde yürüyormuş gibi hafif hissediyorum. Bazen, göğsüme kadar uzanan bir kolyeyle bu bölgeyi süslüyor, bazen de tamamen doğal ve sade hâlimle bırakıyorum. Her iki hâlde de içten bir duygu yükselişi, bende tarifsiz bir haz yaratıyor.

Göbeğime doğru indiğimde, aslında karnımın ne kadar hassas olduğunu anımsarım. Orada en ufak bir dokunuş, minik bir gıdıklanma hissi yaratabilir. Bu gıdıklanma, kimi zaman şehvetli bir heyecana dönüşebilecek kadar yoğunlaşır. Tenimin bu bölgesi, kendimi koruma ve dünyaya açılma arasındaki çizgiyi yansıtır bir bakıma. Karşımdaki, göbeğim ve bel arasındaki o hassas noktaya özenle yaklaşırsa, bedenimde bir kıvılcımlanma hissederim. Buna gümüşi sessizlikte bir kıvılcım diyorum; çünkü ses çıkarmadan içimde parlayan anların tarifi çok zor.

Ve sıra kalçalarımın kışkırtıcı yumuşaklığına geldiğinde, bambaşka bir boyuta geçerim. Onlar, bedenimin en dikkat çekici ve en gurur duyduğum hatlarından biri. Giydiğim her kıyafette kalçalarımın doğal formunu hissetmek, bana özgüven veriyor. Zarif bir etekle yavaşça yürüdüğümde, her adımda kalçalarımda beliren hareket, izleyenler üzerinde âdeta büyülü bir etki bırakıyor. Bu etki, sessizliğin içinde patlayan küçük bir havai fişek gibi. Bedenimin geri kalan kısımlarına nazaran kalçalarımda daha açık ve heyecanlı bir tutku hissi var. Benimle birlikte çarpan bir kalp gibi, adımlarımın ritmine eşlik ediyorlar.

Bacaklarımın uzunluğunu ve şekilli duruşunu ise bazı geceler topuklu ayakkabılarla taçlandırırım. Ayağımın yere değdiği anda çıkan o hafif “tik” sesi, içimdeki sessizliğe karışıp bambaşka bir müzik yaratır. Bu müzik, dizlerimden yukarı doğru yükselen bir titreşimle bedenimi sarar. Yürürken kendimi güçlü hissetmem, sadece fiziğime değil ruh halime de tesir eder. Çünkü bir kadının yürüyüşündeki ahenk, yaşadığı her deneyimi başka bir boyuta taşıyabilir.

Benimle bu gümüşi sessizliğin kıvılcımlarını paylaşmak isteyenlerle, daima özenli ve nazik bir iletişim kurmaya çalışırım. Bir escort olarak mahremiyet ve özgürlük alanı, kendimi rahatça ifade edebilmem için vazgeçilmezdir. Ancak bu koşullar sağlandığında, gerçek manada bedenimi sergilemenin zevkini yaşayabiliyorum. Karşımdakiyle yarattığımız bağ, sözsüz bir anlaşma gibi hissettirir. Ortada bir anlaşma vardır ama kelimelerle imzalanmaz; bedenlerimizin senkronize hareketleriyle onaylanır.

Güven duygusu, bedensel ifadenin en önemli aracı. Çünkü birbirimize güvendiğimizde, küçük bir dokunuşun yarattığı gerilimi keyifli bir heyecana dönüştürmek daha kolay olur. Sessizlikte doğan her heyecan dalgası, bedendeki en ufak kıpırtının dahi büyük önem taşıdığı bir gösteriye benzer. Ben de bu gösterinin başrol oyuncusu olmanın tadını çıkarmaktan asla çekinmem. Bedenim ve ruhum, kendilerini ifade etmenin farklı yollarını buldukça, çok daha özgür ve canlı hissederim.

Uzun lafın kısası, sessizliğin içindeki gümüşi ışığı yakalamak, bedenimi daha önce hiç hissetmediğim kadar özel kılar. Gözlerini üzerime çevirdiğinde, her bakışını bir fırça darbesi gibi algılar, tenimde şekillenen sanat eserine yeni renkler eklediğini hissederim. Eğer sen de bu sessizliğin dilini konuşuyorsan, benimle bu muhteşem yolculuğa çıkabilirsin. Bedenimin kışkırtıcı ve dingin yönlerini birlikte keşfetmek, belki de ikimizin de unutamayacağı bir masalın başlangıcı olur.