Bilgi

Bazen karşımda duran bir çift gözün, cildimde gezinen bir elden daha güçlü bir etki yarattığını fark ediyorum. Bu bakışların, tenimde hissettiğim şehvetli ürpertiyi adeta iki katına çıkarmasına bayılıyorum. Özellikle gün batımında, hafif loş bir ışıkta o gözlerin üzerimde gezinişini gözlemlemek, bana tarifsiz bir heyecan veriyor. Çünkü bir Selçuklu Eskort olarak, bedenimi sergilerken sözcüklere ihtiyaç duymadan da çok şey ifade edebileceğimi biliyorum. Gözlerin fısıltısı, belki de en büyülü anlatım biçimi…

Saçlarımın ensemde gevşekçe toplanmış hâli, boynumun ince siluetini daha belirgin kılar. Bu alanın biraz açığa çıkması, en ufak bir bakışın bile orada rahatça gezinebilmesine imkân verir. Ensemin üst kısmında, hafif bir ürperti hissederim bazen; içimde birden doğan bir neşeyle yüzüme masum bir gülümseme yayılır. İşte, bakışların beni keşfe çıkmasına izin verdiğim o ilk andan itibaren, bedenimdeki her kas sanki bir müzikal şova hazırlanır gibi canlanmaya başlar.

Omuzlarımın yuvarlak hatlarına geçtiğimde, kendimi bir tablo gibi hissederim. Ressamın fırça darbeleri yerine, karşımda duran gözlerin incelemesiyle şekil bulan canlı bir sanat eseri… Omuzlarımda küçük bir hareket yaptığımda, kıyafetimin askıları hafifçe kayar, tenimde samimi bir davet sunar. O davetin ardında ise bedenimin keşfedilmeye hazır tüm incelikleri vardır. Göğsümün nazik kalkışları, sakin soluklarımın yalın ama kışkırtıcı ifadesi hâline gelir. Her nefes alışımda içimde yükselen heyecanı daha çok hisseder, gözlerin oluşturduğu ritme ayak uydururum.

Belimin ince kıvrımına ellerimi yerleştirdiğimde, kendimi daha güçlü ve özgüvenli hissediyorum. Bu bölge, vücudumun en narin ve feminen parçalarından biri olmasına rağmen, aynı zamanda benim için bir güç sembolü. Buradaki yumuşak eğim, kalçalarıma geçişte vücudumun ne kadar kışkırtıcı bir ritme sahip olduğunu anımsatır. Karşımda hissettiğim heyecan dolu bakışlar, içimdeki coşkunun dalga dalga bedenime yayılmasını sağlar.

Kalçalarıma doğru uzanan hat, bir noktadan sonra daha da belirginleşir ve ivme kazanır. Her adımımda ya da küçük bir dans figüründe, orada yatan enerjiyi daha iyi hissederim. Bedensel ifademin belki de en çarpıcı noktası olan kalçalarım, bakışların üzerinde takılı kalacağı güvenli bir liman gibi gelir bana. Kimi zaman dar bir elbisenin altında, kimi zaman da ince bir taytla hissedilen şu dolgun kıvrım, sadece görsel bir şölen değil, aynı zamanda içimdeki baştan çıkarıcı enerjinin de kaynağıdır.

Bacaklarım ise yürürken özgürce salındığından, her adım yeni bir senfoniye dönüşebilir. Mesela yüksek topuklu ayakkabılarla yürüdüğümde, bacak kaslarımın hafifçe gerilip gevşemesini hissederim. Bu gerilim, benim için dayanıklılığın ve zarafetin birleştiği benzersiz bir gösteri gibidir. Hem narin hem de güçlü olmaktan keyif duyarım. Özellikle merdivenleri çıkarken veya hafif bir rüzgâr eşliğinde sokakta yürürken, bacaklarımın çizdiği siluetin dikkat çektiğini bilmek, içimde yaramaz bir sevinç uyandırır.

Yine de asıl büyü, gözlerimin yakaladığı o bakışlarda saklıdır. Bedenimi sergilerken, sadece görsel bir etki yaratmak istemem; aynı zamanda bir bağ kurmayı arzularım. Karşımdaki kişinin nabzının hızlandığını, nefesinin değiştiğini ve belki de ufak bir gülümsemeyle bana eşlik ettiğini görmek, benim için en büyük hazlardan biri. Çünkü bir eskort olarak, bedenimi özgürce paylaşırken, karşımda duran ruhla da iletişime geçmek isterim. Bu ruhsal dokunuş, fiziksel cazibemin çok ötesinde, bir çeşit duygusal bütünlük yakalamayı mümkün kılar.

Tabii ki mahremiyet ve saygı, bu oyunun temel kuralları. Kişisel alanıma saygı gösterildiğini, bakışların dozunun muhatapla birlikte belirlenen sınırlar içerisinde kaldığını hissettiğimde, daha da özgürleşirim. Çünkü o zaman bilirim ki bedenimi, içimdeki özgüveni ve şehveti korkusuzca yansıtabileceğim bir alana sahibim. Ne ben kendimi saklamak zorundayım, ne de karşımdaki hislerini gizlemek mecburiyetinde. Bu karşılıklı anlayış, gözlerin fısıltısını çok daha derinleştirir.

Ve evet, tüm bu süreçte bazen tek bir kelime bile etrafa saçılmayabilir. Ne ses ne söz… Sadece beden dilim, bakışlarım ve karşımda duran kişinin sessiz bedensel ifadesi. Bu sözsüz sohbet, bana göre gerçek tutkunun en yalın hâlini temsil ediyor. Çünkü çekiciliği sadece kelimelerde aramak, bedenin anlatabileceklerini sınırlandırmak demek olur. Oysa ben sınırları sevmem; duyguların, arzu ve heyecanın sonsuzluğuna inanırım.

Sonuç olarak, bedenimin her ayrıntısını bir sanat eseri gibi sergilediğim bu hayatın içerisinde, gözlerin bana fısıldadıkları en çok keyif aldığım bestedir. Aynaya her baktığımda, kendimi yeniden keşfeder, her buluşmada bir parçamı daha açığa çıkarırım. Eğer sen de gözlerindeki o saklı söylemi benimle paylaşacak kadar cesursan, tenimdeki tüylerin hafif ürperişini ve içimdeki sevincin büyüyüşünü bizzat deneyimleyebilirsin. Çünkü varlığım, bakışların fısıltısında anlam bulan bir hikâyenin ta kendisi.